Anaakımda yapay zekanın hali maalesef içler acısı. Belirli aralıklarla LinkedIn’in önde gelenleri, Twitter’ın popüler video göndericileri ve tabii, ara sıra da olsa Instagram’in bol şakalı etkileyicileri, ‘muhteşem’ yapay zekaların, ‘süpersonik’ robotların en az birkaç yıldır paylaşılan videolarını ısıtıp ısıtıp karşımıza getiriyor.
Bu gönderilerin altına baktığımızda, artık arkaik bir korku sayılabilecek ‘yapay zeka sadece işimizi değil, canımızı da alacak’ hezeyanları, ‘muhteşem olmuş bilmemkim hanım / bey’ yorumlarıyla karşılaşmak neredeyse garanti. Hal böyleyken, çoğu kişinin yapay zekanın ne olduğuyla ilgili bir kahvehane sohbetinden öteye gitmeyecek kadar az bilgiye sahip olduğunu söyleyebiliriz. Biraz teknoloji dünyasının içine girip, ortamlardaki konuşmalara kulak kabarttığınızda bu durumun değişeceğine inanıyorsanız da yanılıyorsunuz. Zira çoğu kişi kendini tekrar eden ve çoğu gerçek dışı olan bilgilerle donanmış durumda. Ortada sizi düşündürecek kadar derin bir tartışma maalesef yok gibi. Diğer yandan; yapay zekanın tarihine bakınca, en basit bir otomasyonun bile yapay zeka kabul edilebildiğini, dolayısıyla bu yapay tarihin de yüzyıllarca geriye götürülmek istendiğini fark etmemek mümkün değil. Yani değirmen dönüyor ama değirmeni görmemiz pek de istenmiyor. Üstelik bu durumdan rahatsız olan da pek yok gibi. Bu durumun çokça bahanesi bulunabilir. Örneğin enformasyon çağının temellerini atan multidisipliner bilginin yerini tek disipline bırakacak olmasının acı tadı ve modern insanın vakitsizliği gibi bunun ardındaki bahaneler başı da çekebilir. Şimdi bunları da bir kenara bırakalım ve biraz da yapay zekanın karşımıza çıkış biçimlerine bakalım.
Üretken yapay zeka deyince akla ilk gelenlerin başındaki ChatGPT, anaakımının yapay zekayla tanışmasında önemli bir role sahip. Bir diğeri ise özçekimleri yakışıklılaştıran uygulamalar. Herhangi bir acil durum noktasında nereden geldiğini asla bilemediğiniz çaycıların türediği gibi, hemen yapay zekanın da pirleri türedi. Her köşeyi kapan bu çok işlevli bireyleri mutlaka görmüşsünüzdür. Kodsuz dünyanın teknik bilgisiz yapay zeka anlatıcılarından her köşede bulmak mümkün. Yapay zeka çoğunlukla ya onunla ne yapacağımızı bize öğretmeye çalışan ama komutlarınızda ne istediğinizi yazmalısınız demekten öteye gidemeyen etkileyicilerle ya da çocuk eğlencesinden bir adım ötedeki uygulamalarla karşımızda. Bence acı olan da bu. Kullandığımız yapay zeka örnekleri, her ne kadar devasa eğitim setleriyle dolu modellerden ötesi değillerse de, üretken yapay zeka hem kişisel kullanım hem de iş amaçlı kullanımda etkileyici sonuçlar vaat ediyor. Bunları keşfedebilmeniz için bu sayımızda konuyu genelgeçerin dışında anlatmaya çalıştık.
Madem dört bir yanımız klişe zulası, ben de bir klişeyle bitireyim. Evet, işinizi birileri alacak ama bu yapay zeka değil, yapay zekayı kullanarak işinizi dönüştüren birisi olacak. O yüzden kişisel vaktinizden bir kısmını bu yeni dünyayı keşfetmeye ve anlamaya ayırmanızı öneririm.
Bu yazı Digital Report Dergisinin 17. sayısında yayınlanmıştır.