Önümüzdeki bir yılın ciddi bir kısmında muhabbetleri besleyecek filmlerin fragmanları (tüm Comic-Con film fragmanları için), Comic-Con aracılığıyla ağızlara bal çaldı. Dizi severlere Comic-Con’dan bir şey çıkmıyor mu? Çıkmaz mı, ahan da önümüzdeki yılın geek endeksi yüksek dizileri.
San Diego’dan gelen merak ve tahrik dolu kısa videolar, sadece sinema salonları ile sınırlı değil. Dijital platformlar ve TV’lerde neler dönecek, kotaları hangi diziler dolduracak, tek başlıkta derliyoruz. Bu noktada film fragmanlarının aksine, dizi fragmanlarını iki gruba bölüyoruz. Hali hazırda yeni sezon için bütçeyi kapmış devam eden diziler ve yeni diziler.
Tazeler
American Gods
“Kitabı çok daha iyi dizi tırt olmuş… Kitaptaki en güzel anlar diziden atılmış… Kitapta olmayan dandik dandik hikayeleri eklemişler… Kitabı okumadıysan adam değilsin…”
Okuyan ya da okumuş gibi yapan caka satıcıları için benzersiz bir fırsat daha ufukta belirdi. Ben de ön söz, arka kapak ve kitaptan rastgele sayfaları kurcalayarak, birçok kitabın yanına tik atmışımdır. Fakat Neil Gaiman (The Sandman, Stardust, Caroline) kitabı American Gods bunlardan biri değil (ya da?).
Mitoloji ve tarih, farklı toprak ve kültürlerden sayısız tanrı ile dolu, birçoğu birbirinin versiyonu veya üst sürümü olan bu tanrılar, zaman ilerledikçe ve teknoloji geliştikçe yeterli inancı doğrultamadıkları için yeni “update” alamıyorlar. İnanç sektörü öyle dinamik bir piyasa ki hiç boşluk kaldırmıyor ve yeni nesil tanrılar peydah oluyor. Nihayetinde eski ile yeni, tanrılar kılığında farklı bir formatta çatışmaya başlıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=wBZtM8q2Z1g
The Defenders
Şimdi buna fragman değil teaser demek bile içimden gelmiyor. Evet, literatür bunu kabul eder. Evet, merak unsuru da var ama kağıt yolmak marifetiyle oluşturulmuş masa üstü bir işe ben sadece “şey” derim. Netflix dizisi, kendi dizilerine sahip veya sahip olacak Daredevil (2. sezonu devirdi), Jessica Jones (2. sezonu devirdi), Luke Cage (Jessica’nın eşi, dizisi az aşağıda) ve Iron Fist (dizisi az aşağıda) karakterlerini bir takım olarak bir araya getiriyor.
The Exorcist
Korku filmi janrını kökten değiştiren, birçok klişeyi sinemaya bahşeden birkaç filmden biri olan The Exorcist, vizyona gireli 43 yıl olmuş. Bir 43 yıl daha geçse daha çok ekmek yedirir, daha çok evin tenceresi bu film sayesinde kaynar. Şeytan tarafından ele geçirilen bedenlerin türlü türlü şekle girmeleri ve envai renk ve kokuda sıvı salgılamaları aynen devam ediyor. Bu sefer hikayemiz başı şeytanla belada olan bir aile ve iki birbirine zıt rahip üzerine kuruluyor. Alfonso Herrera’nın canlandırdığı, şeytanların var olmadığına inanan modern ve yenilikçi rahip (motora binen veya rock müzik seven genç imam gibi) ile Ben Daniels’in hayat verdiği, küçük bir yetimken şeytan öldürmeye programlanmış ve haliyle yıllar içinde kafayı yakmış, Vatikan tetikçisi rahip; Thelma&Louise’den Oscar’lı, Beetlejuice ve The Fly geçmişli Geena Davis’in ailesini huzura kavuşturmaya çalışacaklar.
Iron Fist
Yolu Himalayalar’dan geçen her acı çeken Amerikalı ruh, bir gün süper kahraman olarak ülkesine dönecektir kuralı, uçak kazası sonucu bir grup rahibin eline düşen Danny Rand için de geçerli oluyor. Öyle bir eğitim alıyor ki; çi desen onda, dövüş sporları desen onda. Belli ki dünyevi beklentilerden de arınmış, yoksa o berbat saça sakala rağmen bağlasan durmayan bir ruh halinde olmazdı.
Legion
Deadpool ne kadar nev-i şahsına münhasır ise Legion da en az o kadar özgündür. Tek bir adamı ifade etmek için neden Legion gibi bir mahlas seçilir bunu bilmeyenler izledikçe görsün isterim. Tüm çizgi roman alemlerinin en güçlü ve ilgi çekici şahsiyetlerinden olan Legion, Profesör Xavier’in öz oğludur. Yeni dizilerin hepsi şansı hak ediyor lakin en çok kredi Legion’a gidecek.
https://www.youtube.com/watch?v=Ymw5uvViqPU
Luke Cage
Çizgi roman yaratıcıları, farklı güçlere sahip süper kahramanların dışlanması ve kabul görmesi üzerine hikayelerini oturturken, pek kadın sevmediklerini, ırk çeşitliliğine ve eşitliğine de pek sıcak olmadıklarını söylemek lazım. Cinsiyetler konusuna ise hiç girmemek lazım, karne zayıftan da beter. Siyahi kahraman istisnalarından Luke Cage de bir sezonda iki diziye birden kavuşuyor. Gerçek Rap nasıl olur, kafalara vuran Ol’ Dirty Bastard şarkısı Shimmy Shimmy Ya, fragmanı izlenir kılan en büyük etken.
Star Trek: Discovery
Bryan Fuller, American Gods, Hannibal, Heroes, Pushing Daisies, Star Trek: Voyager gibi birçok yapımın hem yazar hem de prodüktörleri arasında yer alıyor. Bu üçüncü Star Trek projesi. Teaser’ı izleyince aklıma iki soru geldi: Bu bir animasyon dizi mi? Değilse biri bunu canı sıkıldıkça boş zamanlarında evde mi yapmış? Enseyi karartmak üzereyken, Nerdist’in Fuller ile yaptığı sohbeti okudum da biraz rahatladım. İlgili Nerdist içeriğine buradan ulaşabilirsin. Özet olarak; Star Trek: Discovery’den; yeni nesil filmlerden farklı, daha köşeli ve çizgili tasarımlar, daha old school bir yaklaşım, daha çok keşif ve daha çok bilim beklememiz gerekiyor.
Yayındakiler
https://www.youtube.com/watch?v=LxG7JR4-nCM
Arrow (5. sezon)
Sevimsiz Batman çakması, ok atan süper kahramanların (ne kadar süper olabilirlerse artık) lüzumsuzluğunu kanıtlamak için bir sezon daha bütçe almış. İnanın efekt veya prodüksiyon ile zerre sorunum yok lakin oyunculuk ve karakterler o derece tırt ki; bu dizinin birkaç saniyesi bile 1 liralık kır pidesini bir ziyafete dönüştürecek şekilde değer yargılarınızı bozabilir.
https://www.youtube.com/watch?v=5LGQRbPERaU
The Flash (3. sezon)
Yetersiz oyunculuk ve zayıf casting konusunda Arrow ile çekişebilir ama Flash için Arrow gibi lüzumsuz bir karakter demem, diyemem. Dizi de genel olarak Arrow’dan biraz daha izlenebilir. TV’de bir tam tur sonucu karşınızda kalıyorsa izleyin, aynı durumda Arrow ile karşılaşırsanız TV’yi kapayın. Bir de şu konuya değineyim: Sinemada başka Flash dizide başka Flash; bir seride Captain Kirk bir filmde Wonder Woman manitası; Sherlock, Smaug, Han ve Doctor Strange. Bunu yapmayın ya; fantezi, bilim kurgu çizgi roman bu karakterleri, oyuncuları hep birbirine karıştırdınız.
Fear The Walking Dead (2. Sezon)
The Walking Dead (7. Sezon)
Walking Dead ile kendisinden hikaye kronolojisi açısından öncülü olan Fear The Walking Dead’i aynı kefeye koymuyorum ama şunu da söyleyeyim; ikisi aynı anda yayına başlasaydı kolaylıkla birbirine karıştırılabilirlerdi.
Gotham (3. sezon)
Bir şehir bu kadar sapık, dengesiz, egosu şişik psikopatı nasıl yetiştirebiliyor, gerçekten pes. Bu ortamda büyüyen çocuk, yetişkinliğinde bir ömür günde 3 paket Maltepe içmişcesine bir ses de çıkarır, günün birinde tipi Ben Affleck’e de döner, doğaldır.
Sherlock (4. sezon)
Sir Arthur Conan Doyle, öyle bir karakter yaratmış ki biraz özenle bile gayet izlenebilir işler ortaya çıkabiliyor. Guy Ritchie, Robert Downey Jr. ve Jude Law iş birliği ile sinemada harika işler çıkarken; Steven Moffat, Benedict Cumberbatch ve Martin Freeman birlikteliğinde de TV tarihinin en iyi işlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Noel özel bölümü ile susuzluğumuzu dindirmek yerine azdıran Sherlock’un yeni bölümleri için bir sene daha bekleyeceğiz.
Diğer devam eden diziler
Legend’s of Tomorrow (2. sezon)
https://www.youtube.com/watch?v=hUrbrdZj-I4
The Man in the High Castle (2. sezon)
The Originals (4. sezon)
https://www.youtube.com/watch?v=RiH0kapmkXk
Vikings (4. sezon 2. yarı)