Nissan, yaptığı son yatırım ile birlikte geleneksel otomobil yapımını yeniden gözden geçiriyor. Yeni elektrifikasyon ve istihbarat çağında araç üretiminin yapısal ve teknik zorluklarını ele alıyor. Araçlarının kapasitesinde eşi görülmemiş bir evrimle karşı karşıya olduklarını söyleyen Nissan Üretim ve Tedarik Zinciri Yönetimi Genel Başkan Yardımcısı Hideyuki Sakamoto; “Bizim görevimiz, araba üretimini yeniden gözden geçirerek bu evrimi gerçeğe dönüştürmektir. Bu aynı zamanda, uzman teknisyenlerimizin mevcut becerilerini, hâkim oldukları tekniklerden yeni ve keşfedilmemiş alanlara kaydırmak anlamına geliyor.” dedi.
Evrensel Güç Aktarma Montaj Sistemi
Nissan’ın elektrikli, akıllı ve bağlantılı gelecek nesil otomobilleri, tasarım ve inşa sürecine üretim mühendisliğinde büyük ilerlemeler gerektiren yeni bir operasyonel süreci de beraberinde getiriyor. Bu gelişmelerden biri ise, Nissan’ın Üretim Mühendisliği Araştırma ve Geliştirme Merkezi tarafından geliştirilen “Evrensel Güç Aktarma Montaj Sistemi”.
Otomobillerde güç aktarımını yapmak için uygulanan montaj hattı, birden fazla işlemin sırasıyla yapılmasını gerektiriyor. Bu da montaj hattı personeli için uzun ve yorucu bir süreç haline geliyordu. Nissan’ın yeni “Evrensel Güç Aktarma Montaj Sistemi” de tüm aktarma araçlarını tek seferde monte etmek için otomatik bir palet kullanıyor. Sistem, aracın boyutlarını montaj sırasında gerçek zamanlı olarak ölçüyor. Palet buna göre mikro ayarlamalar yaparak güç aktarma organlarının milimetrik doğrulukta monte edilmesini sağlıyor.
Yeni sistemle birlikte aynı palet üç çeşit güç aktarma organını (içten yanmalı motor, e-POWER ve saf elektrik) monte edebiliyor ve 27 farklı aktarma organı kombinasyonunu birleştirip monte edebiliyor.
Eğitimli robotlar
Nissan şimdiye kadar sadece eğitimli ustalar tarafından gerçekleştirilebilen ve uzmanlık becerisi gerektiren bazı iş süreçlerini dijital hale getiriyor ve bu süreçlerin bazılarında eğitimli robotlar kullanıyor. Bu süreçlerin bir örneği ise, su yalıtımı sağlanması için araç gövdesinin etrafındaki dikişlere macun benzeri bir malzeme uygulanması. Tüm bu çalışmalar sonucunda, robotlar artık en karmaşık yerlerde bile yalıtım maddelerini hızlı ve hassas bir şekilde uygulayarak işi tamamlayabiliyor.
İşçilerin fiziksel olarak bu zorlu işi yapabilmeleri için aracın kabinine girmeleri gerekiyor. Bu işlem, arabaların daha fazla dijital özelliklere sahip olması ve başlıkların içindeki ve etrafındaki cihazların sayısının artmasıyla daha da zor bir hale gelmiş durumda.
Nissan, bu sorunun çözümü için de eğittiği robotları kullanmaya başladı. Tavan döşemesini aracın ön kısmına yerleştirmek ve daha sonra sabitlemek için robotları kullanan Nissan’ın yerleştirdiği sensörler, basınçtaki değişiklikleri izliyor ve klipslerin sıkıca yerine oturduğunu belirlemek için özel bir mantık sistemi kullanıyor.
Çevreye etki azalıyor
Şirket ayrıca, otomobil üretiminin çevreye olan etkilerini azaltmak için de çalışmalarını sürdürüyor. Bu konuda özellikle boyama işlemindeki değişiklikler dikkat çekiyor. Boyanın akışkanlığının düşük sıcaklıklarda kontrol edilmesi zor olduğundan, otomobil gövdelerinin genellikle yüksek sıcaklıklarda boyanması gerekiyor. Bununla birlikte, tamponların plastik malzemeden üretilmeleri nedeniyle boyama işlemi düşük sıcaklıklarda gerçekleştiriliyor. Bu da bir araç için iki ayrı boyama işlemi gerektiriyor.
Düşük sıcaklıklarda doğru akışkanlığı korumak için su bazlı bir boya geliştirerek gövde ve tamponların birlikte boyanabilmelerini mümkün hale getiren Nissan, bu işlemden kaynaklanan karbondioksit emisyonunun da bu sayede yüzde 25 oranında azalmasını sağladı.
Geliştirdikleri teknolojilerin ve yeniliklerin şirketin rekabetçiliğinin merkezinde bulunduğunu belirten Sakamoto; “Bu teknoloji ve yenilikler önümüzdeki yıllarda gittikçe yaygınlaşarak Nissan Akıllı Mobilite’nin geleceğinin temelini oluşturacak ve teknolojideki liderliğimizi pekiştirecek.” dedi.